Herkes cari sadaka olarak cami yaptıramaz, ilmi eser yazamaz. Ama kolayı var. Faydalı bir eserin dağılmasına sebep olmak da, o kitabı yazmak gibi sevap getirir. Bir hadis-i şerif meali:
(Mümine, öğrenip yaydığı ilmin sevabı, ölümünden sonra da devam eder.) [İbni Mace]
Faydalı eserden maksat, dinimize dünyamıza faydalı olan her eser buna dahildir. Fıkıh kitabı, tefsir kitabı, ilmihal kitabı, tıp, fizik, kimya kitabı faydalı kitaplardandır. Kasetler, CD’ler, filmler faydalı olmak şartı ile hepsi sadaka-i cariye hükmündedir. Faydalı olmak şartı ile bir radyo, bir televizyon, bir gazete, bir dergi, bir internet sitesi gibi her çeşit yayın, sadaka-i cariyeye dahildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana yüz şehit sevabı vardır.) [Hakim] (Ya bir farzı veya vacibi meydana çıkarmanın sevabının ne kadar çok olduğu buradan anlaşılmalıdır.)
Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları, hakiki din kitaplarına uyanlara yüzlerce şehit sevabı verilir. Sünnete yapışmak, sünneti ortaya çıkarmak Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını öğrenmekle olur.
Bayramlarda, özel günlerde hediye olarak bir kimse, ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından bir kitap, mesela bir İslam Ahlakı kitabı hediye verse, yüz şehit sevabı alır. Çünkü unutulmuş sünnetlerin yanında, farzlar ve vacipler de yayılmış oluyor. Bozuk din kitabı vermek de bunun aksi olup, çok veballi bir iştir, bu sefer işlenen günaha da ortak olmuş olur.